Dilşad

Yazar

İrem Gül Yılmaz

8. Sayı

Şiirhane

Dide ağaçlarının serseri yağmuru,
Islat, tozlu mücerret canımın şefkatini
Aksın kiri pası, yontulmuş derin gizlerimin.
Dayat kuru gölgeni en ağlak tenime
Ferahına ereyim dik duruşlarının.
Benden sezinlensin hülyaların,
Göz kapaklarının ardında uyuyup
Yaşamın fikrinden ayrılığa sürgün edileyim.
Olgunlaşsın acıyan desturlarım,
Önünde dağılsın sonrasız gecelerim.
Toplanıp ömrüme katıl ki
Canımın şenliği kurulsun yolcusuz kervanlarımda.
Bir tek ikiye varsın kalabalığım,
Yalnız ikiye aşikar değil mi ruhlar?
Benden al mahzunluğumu ey dürdane
Kesilsin nefeslerimin bedbaht solukları,
Böylece yaşam dize gelsin sema sonsuzluğunda.
Ara ve bul sensizliğimi
Eski püskü deri defterlerimde,
O zaman anılarımla yaşlanayım
Yaşadıklarıma dert olsun yanımda bulunuşların.
Beni savur mecalsiz çölün kavruk sevdasından,
Sen diye tutunayım,
Fecrin şehrengizinden, bahar türkülerinden.
Ve düğünü olsun umut eden can parelerimin,
Ezgisi dahi senin narinliğinde şevke dalsın süzülürken,
Bayılırken ruhumun dinginliği,
Seninle dolup taşsın gönlümün tebessümü.
Ey Piraye’nin lafsında büyüyen çiçek;
Bendeniz yanına kurulan nemli toprak,
Suyundan şifa bulan memleketim sana,
Benden serpilip yetiş hayata,
Bir böyle can katılır benden sana
Ancak sana yaraşır bu cilveli eda.