11. Sayı
Editörden
Bugün aynada kendime baktığımda biriyle karşılaştım. Hep aceleyle, beklentiyle, hayal kırıklığıyla baktığım aynada, benden uzakta bir beni gördüm. Yüzüm, bakışlarım, izlerim, duygularım; aynada bana bakan biri...
Nereye gidiyor bu yol, nerelerde duruyoruz, neden duruyoruz, neden devam ediyoruz veya ediyor muyuz? Sence biz mi hareket ediyoruz bu yolda, yoksa yürüyen bir merdivende miyiz de dururken bir yandan da hareket ediyoruz? Sen diyorum bu arada, artık senli benli olduk ha sevgili okur? Malum, bir yılı devirdik, gerçi yılın bize gelişi biraz devrikti zaten ama olsun...
Ne diyordu editör, aynadaki ben. Bendeki ben, sendeki ben, bendeki sen.
Benim öykülerimdeki sen, senin şiirlerindeki o, onun denemelerindeki ben.
Kimim, kimsin, neredeyiz, ne yaşadık; senin yazdığın bir satır, çektiğin bir kare, seni hiç mi hiç tanımıyorken nasıl bu kadar benden olabiliyor aynı anda? İç içe geçmiş yürüyen merdivenler miyiz sizce, sevgili okurlar sevgili yazarlar ve sevgili eleştirmenler? Çarpışmıyoruz, bir yerlere gidip duruyoruz, bir aradayız aynı şeyiz ama uzağız ve farklıyız da.
Aynaya baktığımda sen, o ve benler görüyorum, sen de görüyor musun?
Farklı dünyalara yolculuğumuz başlıyor, korona riski olmayan bir yolculuk bu, keyfini çıkarın!