17. Sayı
Şiirhane
Pılını pırtısını toplayıp dünya,
Gidiveresiymiş bir akşamüzeri güya.
Kıyamet derlermiş adına,
Bu bahar günü ne gereği varsa.
Toprak Ana çiğdemler sunarken,
Çalı çırpı diplerinde suskun sarı.
Bir çocuk okumaya heves ederken,
Aynı anda becerir elbet çobanlığı.
Kavaklı vadinin ortasında bir dere,
Kaşındıran otlar mevzilenmiş iki yana.
Islık çalan rüzgârlar güdermiş koyunları,
Çocuk aklı işte daldırınca oyunlara.
Dönedursun bir müddet daha şu koca dünya,
Bahar gelmiş, ne de iyi etmiş desin çocuklar.
Karanlıkları uzun, kederli kışlardan sonra;
Çocukluk edip dalsak ya biz de oyunlara.