Dağlarımın ardını,
Nasıl anlatsam!..

Dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!..
Göklere yoldaş, karlı tepesi,
koyaklarında inceden inceye sızan suları,
hayat verir börtü böceğe, iner yamaçtan
boz bulanık ırmak olur kavuşur
çoktan hasret kaldığı yavuklusuna...
dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!..

Doruklarına tırman, bir avuç bulut tut umut olsun sana...
rüzgârları var deli deli esen asi sesi kulaklarımda!
kuşları var, kâh yerli kâh konuk,
cıvıldaşırlar belli ki sohbet koyuk...
giremem aralarına yabancı sayarlar...
ya göğe selama duran ağaçların,
dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!...

Düşlerimde, o küçük kız çocuğu,
güneşten yanık teni, çatlamış dudağı,
yalın ayak, korkak bakan, yosun tutmuş, ağlamaklı gözleri...
saklar ardına bir tutam sarı kır lalesi,
belli ki vereceği birini arar...
korkma, aysız gecelerde ateş yakarım
bu dilsiz dağ taş, saklar bizi...
dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!...

Ahh nasıl anlatsam dağlarımın ardını,
buram buram kokan kekiğini, adaçayını,
ya kısacık mahmutu...
akşam güneşinin ardından, karanlıkta, kimse duymadan,
açar çiçeklerin sabah olmadan...
dün dağlarda dolaştım evde yoktum!
bu gecemi, dağlar kadar yorgunum,
dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!...