21. Sayı
Åžiirhane
Dağlarımın ardını,
Nasıl anlatsam!..
Dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!..
Göklere yoldaÅŸ, karlı tepesi,
koyaklarında inceden inceye sızan suları,
hayat verir börtü böceÄŸe, iner yamaçtan
boz bulanık ırmak olur kavuşur
çoktan hasret kaldığı yavuklusuna...
dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!..
Doruklarına tırman, bir avuç bulut tut umut olsun sana...
rüzgârları var deli deli esen asi sesi kulaklarımda!
kuÅŸları var, kâh yerli kâh konuk,
cıvıldaşırlar belli ki sohbet koyuk...
giremem aralarına yabancı sayarlar...
ya göÄŸe selama duran aÄŸaçların,
dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!...
DüÅŸlerimde, o küçük kız çocuÄŸu,
güneÅŸten yanık teni, çatlamış dudağı,
yalın ayak, korkak bakan, yosun tutmuÅŸ, aÄŸlamaklı gözleri...
saklar ardına bir tutam sarı kır lalesi,
belli ki vereceÄŸi birini arar...
korkma, aysız gecelerde ateş yakarım
bu dilsiz daÄŸ taÅŸ, saklar bizi...
dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!...
Ahh nasıl anlatsam dağlarımın ardını,
buram buram kokan kekiÄŸini, adaçayını,
ya kısacık mahmutu...
akÅŸam güneÅŸinin ardından, karanlıkta, kimse duymadan,
açar çiçeklerin sabah olmadan...
dün daÄŸlarda dolaÅŸtım evde yoktum!
bu gecemi, daÄŸlar kadar yorgunum,
dağlarımın dağlarımın ardını nasıl anlatsam!...