tav-şan

Yazar

Raf Dergi Ekibi

26. Sayı

Diğer

 

 

  1. isim,hayvan bilimi Tavşangillerden, eti yenen, hızlı koşan, kemirgen, postundan yararlanılan bir tür memeli (Lepus europeus)
  2. isim Değerli ağaçlar üzerine ince oymalar işleyen sanatçı, tahta oymacısı

Eski Türkçe hızlı giden, çok kaçan, hızlı koşan anlamına gelen tavışgan sözcüğünden evrilmiştir. Devinme, hızlılık, kaçma anlamalarını barındıran tav kökü -ış ekini alarak; hızlı koşmak, seğirtmek anlamına gelen tavış-tabış olur. Ardından -gan sonekiyle tavışgan türemiştir. Ayrıca davranmak (tavranmak) ve davranış kelimeleri de bu kökten gelir.

“Keyik yiyü tabışgan yiyü olurur ertimiz” (Geyik yiyip, tavşan yiyip oturur idik)

Orhun Yazıtları

 

Tavşana kaç, tazıya tut demek (İki tarafı, karşıt olan davalarında birbirlerine karşı kışkırtmak, ikili oynamak)

Deyim

 

Tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış (Önemsiz kişi, önemli kişiye küsse, önemli kişinin umurunda bile olmaz.)

Atasözü

 

Gece evleri sardığında
Ve bahçeleri
Işıklar içinde kaçıp giden
Bir tavşan gibi yalnızım.

Ataol Behramoğlu - Sana Seslenmek İçin