27. Sayı
Şiirhane
Ben konuşurken dinlemeyenler! Artık susmak istiyorum.
Kazandıklarıma rağmen ve kaybettiklerimden itibaren
Yitiyor gibiyim ve bunun farkında olarak gidiyorum.
Eskiden olsa belki, şuan canım bile artık acımak istemiyor .
Arayışlardan, bekleyişlerden, gidişlerden yoruldum.
Hayat bardağımı hayallerimle doldurmayı çok isterdim.
Dolmuyorsa dolmasın madem. Hep dolması gerekmez.
Bazı köşelerimi düzeltirim diye ümitler beslerdim.
Düzelmiyorsa düzelmesin madem. Hep düzelmesi gerekmez.
İki üç kelimeyle dert anlatan insanın halidir benim adım.
Kollarımı saldım savunmuyorum kendimi, yıkıladabilirim.
Başım yere düşse de bir başkaldırıdır demek isterdim,
Dersem umut ederim belki diye artık kaldırmıyorum da.
Tek isteğim var, bırakın beni sessiz sedasız kaybedeyim.
Kaybedişlerimi duyarsan o gün... Oğlun bir fahişe oldu.
Duygularını tatmin için saygısızca tepindiler üstümde.
Alay ettiler, sesimi kısıp tehditlerini yüklediler sırtıma
Taşımaktan usandıklarımdan bir yiğit misali gibi değil,
Yıkık dökük bir adam gibi onursuzca bırakıp gidiyorum.
Ben artık duygularımı namusuyla yaşamaktan yoruldum.
Hiç kurulmayacak olan gönül mahkemelerinde yargılanmayacağımı d a biliyorum.
Sayın hâkim! Tek bir sözüm var size. “Suçluyum ve bunu da biliyorum.”