Düş Karambolleri

Yazar

Duru Güngör

32. Sayı

Şiirhane

Avuçlarımda tütünle kıvrılan ateş böceği

Saklıyor etrafından ışığı, gölgesini, endişesini

Ki safi zarardı bu telaşın bünyesinde açtığı yaralar

Yere düşen bir yaprağın özü kadar sakıncalı

Neden anlamıyor hayatta kalmaktan

Saklandığı tuzaklar kendinden bile habersiz halbuki

Karamsar gözyaşlarını bir meteor yağmuru alıkoyarken

Dalıyor deliksiz uykusuna erkenden, dert etmiyorum bir şeyi

Hiç kan akıtmadan geçsin dilediğim bahar

Ardına bakmadan bıraktı omzunda taşıdığı yabanıl dağ çiceklerini o anda

Güpegündüz aramıza sokulan tehlike sirenleri

Deri değiştiren onca insan arasında yıldızlarla birleştirdi kaderimizi

Bileğime çizdiğim yol haritası teslim oldu rüzgara

Uykusuz gecelerim hapsoldu bir dervişin rüyasına, sonumuz hayrolsun

Aristokrasinin gözlüğünü çıkarıp uyan sen de o geyikli rüyalara

Kaybolan auranın spiralleri sarılırken zamana

Aşık olurcasına yaş aldığında elmas kuzeyin ışık hüzmelerinden

Dilek tutacağız demiştik geçmişteki akranlarımız adına 

Bir iki anlam çıkartacağız uzaklaşmakla eriyen buzullardan

Tekrar dünyaya gelsek mesela Roma'da ya da Bologna'da bir havalimanında 

Gelecek siyasi meseleleri çözmek adına değil yetişmek için birkaç pazar kapanışına

Lokal lezzetleri bölercesine ortadan ikiye

Denizi yardığımız Akdeniz havzasında

Sol yanımızdan umutsuzca geçecek flaneur 

Akşam vakti gerçeklerin farkına varıp ağlatacak güneşi

Gün aşırı büyüyecek düşlerimiz gerçeklik uçurumunda

İskambil kağıtları arasına sıkışan yıllarımızı

Avucumuzda bir ateş böceği anlatacak