8. Sayı
Şiirhane
Evet yazılmıştık toprağa,evet kanımız çekilmekte
Biliyoruz, bilincindeyiz bu evetlerin
Şiirler, kaşınıyor göğsünden, büyük adamların önünde
Hatta kanıyor şiirler,
Kalem sevişmiyor harflerle
Hayat yeşeriyor bu toprak da, öylemidir
Kasıklarımda bir sancı oluyor çocukların ağlaması
Bu vasiyeti toprağa adadım
Sen ey hayat,sen
Kana bulanmış bir yüzün gölgesimiydin baş ucumda
Yoksa tanrının geceye bıraktığı gizemli bir el mi?
Yada bir aynanın parçalanmış tarafı,
Kim dedi bunu,bu ses nerden gelmişti
Kulaklarımız alışmıştı, alışılmış şeylere
Aşinayım bu çığlıklara
Köprüden geçiyorum dayılar düşmüşken önüme,
Bir tören geçişi sanki, yavaş ve usul,dik bir yürüyüşle
Bir fısıltı gibi geliyor kulaklarıma ölüm
Suçum yoktur benim,yarime dokunmaktan başka
Bir kaç not duruyor masada, okunması güç
Bir kuşu örtüyor üzerine o an
Kapatıyor, kapatıyor, kapatıyor
Bu sevişmenin ellerini, örtüyor bir kuşla
Bedenindeki mavi oyuk, geçiş güzergahıdır o kuşun
Dokunması güç
Ben bu sevişmeyle yaşıtım artık
Silahım düştü ellerimden
Ölüm,
Toprak ve hayatla aynı yaşta
Sevinçle koşuyorum artık ben her yere
Silahım düştü ellerimden
Güneşi ve yarimin ellerini tutuyorum,
Serenadlar okunuyor
Yarimin ıtır kokan ellerine,
Bir yaprak gibi süzülüyorum
Dokun ve okşa bedenimi,
Aydınlık ve ıtır kokan ellerinle
Ve bin yıl sonra unutulmasın bu dokunuş,
Rahmani bir okşayış gibi.