Tuhaf ve Eksik Bir Hikaye

Yazar

Nesrin Arslan

14. Sayı

Şiirhane

Adını bilmediğim bir kadın.
Bir abla, bir kardeş, belki bir anne ya da eş.
Cumaydı, işten yeni çıkmıştı.
Çantasında çok sevdiği şiir kitaplarından biri vardı.
Deniz kenarında bir banka oturdu.
Esen rüzgâr saçlarını savuruyordu
Fazla vakti yoktu, akşam olmak üzereydi.
Gözleri uzaklaşan vapura daldı.
Hava aniden karardı.
Islık, evet bir ıslık sesi duydu sağ taraftan.
İki genç yan bankta oturmuş ona bakıyorlardı.
Kararan bulutlardan bir damla düştü eline.
Lekeler bırakıyordu yağmur damlaları yerde.
Martılar grup halinde havalandı yağmur artarken.
Nedense soğuk bir terleme hissetti ensesinde, korku gibi bir şeydi.
Otobüs durağına doğru yürümeye başladı hızlı adımlarla.
Öyle hızlandı ki yağmur, az önceki kalabalık sağa sola dağıldı ve kadın arkasındaki gençlerle boş sokakta
kalakaldı.
Parlayan bir şey düştü yere şiir kitabıyla beraber, bir aynaydı.
Renkli bir yağmur kaldırımdan yola akıyordu, galiba kırmızıydı.
Son nefesi yüzüne dağılan saçlarını son defa titretti.
Şiir kitabı, ayna ve kadın yan yanaydılar büyük çöp konteynerinin arkasında.
Tuhaf, siyah beyaz bir fotoğraf altında küçük bir haberdi yarım kalan hayatı artık, tıpkı bu hikaye gibi tuhaf ve
eksik.
U
Ü
V
Y
Z

Yazıyı dinle