13. Sayı
Denemeler
Artık hayatımızın yadsınamaz bir parçası olan müzik, iyisiyle kötüsüyle; eğlencelisiyle, efkârlısıyla, öfkelisiyle; hareketlisiyle, sakiniyle ve daha onlarca özelliğiyle bize bizden duygularla yaklaşıyor. Çoğu durumda moralimiz ve ruh halimize göre bize eşlik ediyor. Peki müziğin bize bu kadar dokunabilmesindeki sır nedir? [...]
13. Sayı
Editörden
Her şeye rağmen an’da kalmak bütün mesele. Tüm kaygılarından sıyrılmak ve geçmişini kenara koymak… İçine ve dışına dönmek aynı anda [...]
13. Sayı
Röportajlar
Sanat bence sanatçının kendisi için. Sanatçının kendisi toplum için olursa pek hoş olur, olmazsa sanatçının kendisi bilir. Ben bilinçlendirmeye değil, bilinçlenmeye çalışıyorum. Anladıklarımı değil, anlamaya çalıştıklarımı anlatıyorum. Yol göstermiyorum, beraber yürüyorum [...]
13. Sayı
Şiirhane
13. Sayı
Şiirhane
Eylülün başıboşluğu var üzerimde, oradayım işte, iki arada bir derede [...]
13. Sayı
Denemeler
Bitip giden, kaybolan, artık olmayan, hayatımızdan çıkan şeylerin ve ölen, kaybedilen, hayatımızdan çıkan insanların arkasından tuttuğumuz sancılı ama asil sürecin tam ortasındayım. Yoğun duyguların, şiddetli hislerin ve ağır sancıların içinden çıkıyor, geçip giden, yaşanılan tüm her şeye dönüp tekrardan son bir kez bakıyorum [...]
13. Sayı
Şiirhane
13. Sayı
Denemeler
Birleştirici olan gücünün ve amacının aksine, öyle bir hızla savurdu ki ruhunu; kış gibi, dört mevsimin, kışı gibi. Çabalamak, beklemek, hissetmek ve istemek, benliklerinden sıyrıldılar. Sorgulamak, gücünü kaybetti. İnsanlar, amaçlar, bilinenler, birbirlerine girip birbirlerinde karıştılar. Yok oldular [...]
13. Sayı
Denemeler
“Üniversite yıllarımda…” diye anlatmaya başladı. Ellilerinin ortasında uzun boylu, mavi gözlü bu adamla tanışalı henüz iki saat dahi olmamıştı. Az önce gözlerim şişmiş bir şekilde kaçırdığım uçağıma ağlarken şimdi oturmuş büyük bir ciddiyetle bir yandan makarnamı yiyor bir yandan da onun anlattıklarını dinliyordum [...]
13. Sayı
Şiirhane
Suskunluğun çekici alışkanlığındayım. Beni sen kaç kez gömdüysen, filizlenip hatalarına ithafen karanfiller açanım [...]
13. Sayı
Şiirhane
Bereketli olsun harman, bereketli olsun, küllerini savurduk hüznün aşk tarlasında [...]
13. Sayı
Öyküler
İnsan insanı yolculukta tanır derler. Ben kendimle ilk tanıştığımda bir otobüsün arka koltuğunda, cam kenarındaydım. 18 yaşında içimi kıpır kıpır eden o heyecanla, bir gün üç saat süren Van-İzmir yolculuğumda gözümü bir an bile kırpmadan, otobüsün geçtiği her yeri kaydettim hafızama [...]
13. Sayı
Denemeler
Menekşe kokulu elimde kalem, duygular en koyu hali ile beyaz sayfayı ağlatıyor. Derinde, izde kalan her duygunun hatırası düşüyor kelimelere. Geriye dönünce acıya, hüzünlerin izine dokunuyorum her seferinde. Yalnız, kimsesiz, sessiz saatleri bekliyorum [...]
13. Sayı
Filmsever
Zindan Adası, sizce de çok iddialı bir isim değil mi? Bu filmi yorumlamaya başlamadan önce her şeyi bir kenara bırakıp filmin adını incelemek gerek bence. Zindan Adası, ama neden [...]
13. Sayı
Denemeler
Hiç yıkılan hayatlara, yok olan canlara şahitlik etmek zorunda kaldın mı? Düşündün mü ne hissettiklerini, ne acılar çektiklerini? Her geçen gün doğanın yok oluşuna yeniden şahit oluyoruz. Masum hayvanların, suçsuz ağaçların, çaresiz insanların yaşam alanlarının hunharca yok edilişine [...]
13. Sayı
Şiirhane
Boynuma dolanan çılgın, itinalı yaygara. Şimdilik, göz kapaklarıma oturan Tanrı’yla savaş içerisindeyiz [...]
13. Sayı
Filmsever
2009 yılında vizyona girmiş olan “Başka Dilde Aşk” filmi iki kişinin aralarında iletişim kurmasının yollarını ve bu yollarda karşılaşılabilecek engelleri anlatıyor bizlere [...]
13. Sayı
Şiirhane
Sesinde hayali bir kahramanın son sahnesinin hüznü, bir masalın mutsuz bitişi dolaşıyor yalın ayak [...]
13. Sayı
Şiirhane
İçimde yanan bir ormanın yası, sadece birkaç ufak telaşı vardı, derin ve sakin nefesinde kaldı [...]
13. Sayı
Denemeler
Güneş, Dünya’ya gelen nur yüzlü bir bebek gibi doğuyordu. Yakınların sevinç çığlıkları gibi ötüşen kuşlarla seviniyordu dünyanın benim olduğum yanı [...]
13. Sayı
Öyküler
Biraz sonra anlatılacaklardan yaklaşık iki ay önce, boğucu bir yaz gününde biraz olsun ferahlamaya ve içindeki yapışkan bunalımdan kurtulmaya çalışan Fikriye pencere kenarına bir kuş misali ilişmiş, insan kaynayan sokağı izliyordu [...]