14. Sayı
Şiirhane
Benim adım Dünya, sonsuz bir karanlığın içinde süzülen ve keşfi yapılan bir düzine gezegenden sadece biriyim
14. Sayı
Şiirhane
13. Sayı
Şiirhane
Eylülün başıboşluğu var üzerimde, oradayım işte, iki arada bir derede
12. Sayı
Şiirhane
Çimlere basmayıp boylu boyunca uzandığımız, aylardan nisan, körfezde bir akşamüzeri
15. Sayı
Şiirhane
Şenliği bol bir cehennem denk geldiğimiz çağ her günümüz birbirinden ziyan, huzurdan muaf havası, suyu, toprağı eskisi gibi değil hiçbiri rüzgarla eğleşmiyor artık ne kavaklar ne de servi
17. Sayı
Şiirhane
Pılını pırtısını toplayıp dünya, gidiveresiymiş bir akşamüzeri güya. Kıyamet derlermiş adına, bu bahar günü ne gereği varsa
18. Sayı
Şiirhane
Kerahet vakti uykusu gibi tatsız, bir hâlim var nicedir, ters yüz oldu sanki zaman, anlatmaya kalksam derdimi, derdinden utanır insan
18. Sayı
Şiirhane
Ölümsüzlükler çağrıştırıyor haziranlar. Kanıksanmış bir gerçekle uzanırken toprakta, çıplak bedenler boylu boyunca
19. Sayı
Şiirhane
Gün düşene dek bungun her yer. Sonra gem vurulamaz bir rüzgâr, salkım söğüdün dallarıyla cilveleşir durur
19. Sayı
Şiirhane
Göğün mavisinden ilham almış bir deniz, yakamozları boğuyor engin karanlığında. Yasını tutuyor ardından, kendini kayalıklara vura vura