13. Sayı
Denemeler
Bitip giden, kaybolan, artık olmayan, hayatımızdan çıkan şeylerin ve ölen, kaybedilen, hayatımızdan çıkan insanların arkasından tuttuğumuz sancılı ama asil sürecin tam ortasındayım. Yoğun duyguların, şiddetli hislerin ve ağır sancıların içinden çıkıyor, geçip giden, yaşanılan tüm her şeye dönüp tekrardan son bir kez bakıyorum. Büyük bir ateşte yandım. Midemin, kaburgalarımın, vücudumun tam içindeydi. Bana günlerce acı verdi. Ağladım. Uyuyamadım. Düşündüm. Hem de saatlerce, günlerce, gecelerce düşündüm. Yangın beni ele geçirdi. Midemde başladı, zihnimde hissettiğimde ise artık esiri olduğuma emindim. Durmadan günlerce, aralıksız yandı. Ve son zamanlarda yavaşça harı dindi. Azaldı. Bugünlerde ise koru kaldı. Fakat korun içteki gizli ve sinsi yanışını unutan ben, yangının söndüğüne duyduğum inanç ile içimdeki kor sızısını yalnızlık acısı zannettim. Günlerdir bir türlü yazamıyordum içimdeki yalnızlığı. Kimseyle konuşmak, görüşmek istemediğim bu süreçte inatla anlaşılmak istedim. Ne gittim konuştum, ne geldim yazdım, ne de geçip karşıma kendimle konuştum. Ta ki bugüne kadar. İçimdeki korun yalnızlık değil de sönmeye yüz tutmuş bir yangının son demleri olduğunu idrak edip bu koru yaşayana kadar. Bana verdiği tüm acı, tüm sancı ve sıkıntılara rağmen bu yangına güzel bir yas, güzel bir veda gerek. Çünkü şiddeti öyle büyüktü ki günlerce yemeden içmeden kesildim. Öyle güzel yandı ki önüne geçeni yaktı kavurdu. Yanışıyla kendine hayran bırakan bu yangın, yaktığı beni günlerce dört döndürdü. Bazen dünyayı, bu kapkara kirli dünyayı bana unutturdu. Hatta inanır mısınız bazen bana dünyayı güzel dahi gösterdi. Nasıl olur demeyin. Bazı yangınların ateşi sarhoş eder. Beni zil zurna sarhoş etti. Şimdi altında oturduğum onlarca yıllık ağacın ve karşımda dünyadan bağımsız, dertsiz tasasız yüzen ördeklerin şahitliğinde bu uzunca süre içimde süregelen şiddetli yangınımın korlarını yaşıyor ve yasımı tutuyorum. Bende bıraktığı yaraların hepsinin zamanla tek tek iyileşeceğini biliyorum. Ama bugün o yaralar taze ve henüz yeni kabuk tutuyorken onları yaşıyorum. Hissediyorum. Böylesine büyük ve kudretli bir yangına böylesine güzel bir veda edip, saygı dolu bir yas tutuyor olmak bana iyi geliyor. Güzel yandım, güzel yaktın. Aldanışlarım, heyecanlarım, çocukça hislerim ve beklentilerim... Hepsi güzeldi. Fakat her şeyin bittiği, her canlının öldüğü ve her yangının söndüğü bu dünyada bunun da sonuna geldik. Hoşçakal.