13. Sayı
Denemeler
“Üniversite yıllarımda…” diye anlatmaya başladı. Ellilerinin ortasında uzun boylu, mavi gözlü bu adamla tanışalı henüz iki saat dahi olmamıştı. Az önce gözlerim şişmiş bir şekilde kaçırdığım uçağıma ağlarken şimdi oturmuş büyük bir ciddiyetle bir yandan makarnamı yiyor bir yandan da onun anlattıklarını dinliyordum. “Aç mısın?” diye sormuştu önce. “Sana akşam yemeği ısmarlamak istiyorum.” Hiç düşünmeden “Olur” demiştim. Bu uçağa binememek dönüm noktası olacaktı hayatımda, biliyordum. En azından akşam yemeğini bir yabancı ile yemiş olarak eve geri dönebilirdim.
“Üniversite yıllarımda otostopla çok yol katettim. Okulum ve ailemin evi ülkenin iki ayrı ucunda kalıyordu. Oradan oraya tanımadığım insanların arabalarına el ederek gidip geldim üç yıl boyunca. İnanmayacaksın belki ama benim otostop çekmeye başlamam aslında 5 yaşıma dayanır.” cümlenin burasında durdu.
Şaşırmıştım, ağzım açık devam etmesini bekliyordum. Benden aradığı tepkiyi alınca anlatmaya devam etti. “Babam çok rahat bir adamdı. Beni de öyle büyüttü. Beş yaşındayken oturduğumuz şehirde kendi başıma bir arabayı durdurup beni eve bırakmasını rica etmiştim.“ eski bir anının verdiği mutluluk yüzüne yayılmıştı, hafifçe güldü. “Üniversite diyordunuz?” diye kaldığı yeri hatırlatma ihtiyacı hissettim. “Öyle öyle” diyerek iç çekti. “Üniversitenin son yılı eve gitmeden önce yazın gezmek istedi canım. Uzun zamandır görmek istediğim bir şehre giden iki kişiyle yolculuğa başladım. Yolu yarıladıktan sonra daha fazla devam etmeyeceklerini, oraya gitmek için ilerdeki yol ayrımını geçip orada beklememi söylediler. 'Buradan çok araç geçer, mutlaka binersin bir tanesine’ demişlerdi. Lakin dedikleri gibi olmadı. Bir saat iki saat bekledim. En sonunda bir araç geldi ama benim gideceğim yöne değil de önceki yol ayrımından sağa döndü. Biraz ileride durdu. Merakla ne yaptığına bakarken bana seslendiğini fark ettim. ‘Geleceksen seni de alıveriyim’ diyordu. Halbuki açıkça belliydi durduğum yerden gitmek istediğim yol. Ben düz gidecektim. O an ‘Tamam geliyorum’ dedi içimden bir ses. Beni götürdüğü yer hayatımda görmediğim kadar güzeldi. Orada tanıştığım insanların yeri öyle ayrıdır ki benim için. Eşimle oradan bir arkadaşım vesilesiyle tanıştık. O da benim gibi yolcuydu yan yana ilerleyelim dedik. Evlendik. Dönüm noktaları oluyor hayatta. Onları kaçırmamak için cesur olmak gerek.” dedi. Sustu. Devam etmesini istesem de onun yetişmesi gereken bir uçağı vardı. Vedalaştık. “Hoşça kal” dedim. “Kendine iyi bak” dedi. Ayrılırken onu bir daha hiç görmeyecek olsam dahi onunla geçirdiğim bu akşam üzerini asla unutmayacağımı biliyordum.