Başka Dilde Aşk

Yazar

Elif/FilmRulet

13. Sayı

Filmsever

2009 yılında vizyona girmiş olan “Başka Dilde Aşk” filmi iki kişinin aralarında iletişim kurmasının yollarını ve bu yollarda karşılaşılabilecek engelleri anlatıyor bizlere. Filmin kahramanları, reklamcılıkla uğraşan Onur (Mert Fırat) ile çağrı merkezinde çalışan Zeynep (Saadet Işıl Aksoy). Bir arkadaşlarının doğum günü partisinde tanışıp birbirlerinden etkileniyorlar ve arkadaşlıkları böyle başlıyor. Filmi klasik aşk filmlerinden farklı bir yöne götüren en önemli etmenlerden biri ise Onur’un işitme engelli bir birey olması. Burada araya girmek isterim. Filmi izlerken bile “Olmaz bu iş” diye konuşuyor olabilir mahalle baskıcı ön yargılı iç sesiniz ama kendinize çok yüklenmeyin. Aşk filmi denildiğinde başrol oyuncularımızın yakışıklılığı/güzelliği, mükemmelliği/saflığı anlatılır, böyle aşklar oluşturulur kafamızda. Filmin etkisiyle gerçek hayata döndüğümüzde ise bu işin böyle olmadığını görürüz ve hem kendimizi hem de herhangi bir konuda farklılığı olan birçok insanı eleştiririz, yereriz. Başka Dilde Aşk, bizlere şunu söylüyor aslında: İhtiyacımız olan şeyleri karşımızda bulduğumuzda bir bağ kurmaya başlarız, iletişime geçeriz. Zeynep, Onur’da huzuru; Onur ise Zeynep’te canlılığı ve kendine güveni buldu filmde, mükemmellik aramadı. Kahramanların yaşadıkları çekinceler, çevreden gördükleri baskılar, ön yargılar, adaptasyon süreçleri yani bir ilişkinin yaşayabileceği birçok evre o kadar tanıdık ki. Gerçek hayatın ta içinden bir aşk hikâyesi olarak görebiliriz Başka Dilde Aşk’ı. Arka planda ilerleyen kadına şiddet ve emek hırsızlığı ise filmin göze sokmadan parmak bastığı sorunlardan sadece ikisi. Bu kadar güzel harmanlanmış bir filmin ortaya çıkmasını sağlayan kişinin bir kadın olması da ayrıca gurur veriyor. Filmin senaryosunu yazan ve yönetmen koltuğuna oturan İlksen Başarır, filme bir kadının hayata bakış açısını çok net bir şekilde yansıtmış. Abartısız ve etkileyici oyunculuklarıyla Saadet Işıl Aksoy’a 4. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali ile Ankara Uluslararası Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödüllerini ve Mert Fırat’a Ankara Uluslararası Film Festivali ile Sadri Alışık Ödülleri’nde en iyi erkek oyuncu ödüllerini kazandırmış bu filmi yalnızca güzel zaman geçirmek için değil, iki güzel insanın hayatlarına konuk olabilmek için de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.