yağmuru arzularken galata’yı izliyorum. elimi uzatıp ulaşabilmek etrafında turlayan bir kuş olabilmek istiyorum. rüzgarı hissediyorum derimin een ince yerinde ve aslında senin bulunman gereken vücudumun derinlerinde. tanrı bana fısıldıyor, kuş olabileceğimi duyasım gelmiyor, biliyorum duysam aslan kesileceğimi avuçlarımı açıp izliyorum yağmur damlalarının içimden geçişini yağmur görüyor benim bile görünmez halimi hiç tatmadığım tamamlanmışlık hissini biliyorum senin sayende yiyip bitireceğimi ve kuş olup uçuşmak değil aslan olup tutuşmak istiyorum senin korkak bir kuş olduğunu çok sonra fark ediyorum.