26. Sayı
Şiirhane
Ah be kadın, niyetin buysa…
Sevmek zordur karanlık adamları;
kıskanır, kıyar güzelliğine gölgeler
Böylesi bir hayatın sana sunacakları,
ışığa toslayıp can veren böcekler
Yorulmasın bacakların,
bu sokakta ne hayat var ne arzu ettiğin ruh eşi
En fazla bulacakların;
tekerlek izinde çürüyen, iki boyutlu bir kedi leşi
Tüh be kadın, esmersin oysa…
Git eli yüzü düzgün adamlar avutsun seni,
burada adım başı çirkinlik var
Kimse sevmez böylesi canlı ve parlak teni,
sana sadece aptallar ilgi duyar
Kokun nice karanfilin çığlığı,
yürüyüşün sanki zamanı kusturan tıkırtılar
Acıdan derindir aşkın sığlığı,
çirkin adamları öpemez senin gibi kadınlar
Eh be kadın sabrım taşıyor ha!
Bastığın yer bıkkın ruhların hudududur,
o neşeli ayaklarını bu diyardan çek
Güzellik, yalancı aynaların çocuğudur;
benliğin bunu nasıl kabullenecek?
Avutamazsın sen hayatın izini kaybetmiş adamları,
şiirlere hayli uzaksın
Her yanın yaşanmışlık kokuyor,
belli ki ölüler için gönderilen bir tuzaksın
Söv be kadın bari son satırda…
İçten bir küfür kadar samimi bitsin lafımız,
bu kadar mı edebiyattan ıraksın?
Ellerin bir kalemin utancı, ruhun makyajsız,
bir toprağa göre hayli kuraksın
Çek git eli yüzü düzgün adamlar avutsun seni,
burada adım başı çirkinlik var
Kimse sevmez böylesi canlı ve parlak bir teni,
sana sadece aptallar ilgi duyar