30. Sayı
Şiirhane
duygu bozumu
gençlik yorgunluğu
içimdeki bu şey ne?
beni sürekli denize çekiyor
anaforda dönerken
tuttum elini
bir şehir gezmesi
tahttan indirilmiş tanrıların gece sessizlikleri
ay ışığına banmış evler
kapanmış dükkanlar
caddelerin baş döndürücü yansımaları arasında
iki düşmüş meleğiz
iki uyumsuz
parlak yolların loş neon ışıklarıyız
kırmızıyız moruz sarıyız belki yeşiliz ama en çok da maviyiz
farkındaydık soğumaya başlayan havanın
bu yüzden koşmaya başladık ve aniden durduk
sokağın ismi protesto
dudakların plasebo tam da bu anda
oldukça doludur hiçlik anları
ve kar yağdı
alaycıydım bir karmaşaydım
dokunmaya açtın ve utanmazdın
seni elinden tutup etrafında çevirirken
rüyalar damlayarak uçurumların dibinden çıkmaya başladı
uğursuzluk habercisiydi bu
düş polislerini uyandırmıştı suçlarımız
bu yüzden son kez dans ederken
etrafımız yanmaya başladı
farkındaydık ikimizin bir olarak canlı çıkma şansı yoktu bu gece
birden durdu zaman
farkındaydık
sadece gözlerimizin altında iki gölge olacaktı bu geceden bize kalan
ellerin boynumda son kez taptım sana
ve kar yağdı
sahile doğru giderken ben
kentten ayrılıştın sen
harika bir kaybediştik biz
mevsimler geceleri insanların haberi olmadan değişirdi
ve sonra kar yağdı ağustostaydı
olmayacak hiçbir şeyin olmayacağı bir geceydi bu