Kaç şehir ötemdesin halin nicedir gülüm,
Seni biraz hüzünlü birazcık buruk gördüm,
Dağları aşıp geldim Ferhat gibi ben sana
Gözlerinde kayboldum, mahpusum yeşil gözlüm
Seni gördüğüm gibi tutuldum eriyorum
Sana kördüğüm gibi bağlandım seviyorum
Leyla’sını arayan Mecnun gibi divane
Çöllere düştüm şimdi durmadan geziyorum
Senin için okudum en güzel şiirleri
Süslemişti hayalin en güzel düşlerimi
Kerem gibi çok içten bir “âh” çektim derinden
Yandım da bittim artık gel topla küllerimi
Eski masallardaki o aşklara özendim
Senden gayrı kalbimi kimselere vermedim
Dua ettim şu canım alınsın Tahir gibi
Mezarımda kırmızı bir gül ile bekledim
Seni kaalü belada bulmuşum tanımışım
Dipsiz kuyularda hep adını haykırmışım
Zindanlara atılmış öksüz Yusuf misali
Karanlıklar içinde yapayalnız kalmışım