Şömine

Yazar

Burçin Laçin Altay

8. Sayı

Şiirhane

Anlatsam masalımızı
Yüreğinde yanan şöminenin başında
Diz dize, göz göze olsa düşlerimiz
Atıp yaksam kötü anıları birer birer
İs kokusundan kara bir geceyi aydınlatsa alevler
Dili geçmiş bir zamanın hiç konuşulmayan diliyle
Söylesem bir gece yarısı sarhoşluğunda
Heceleyerek değil, yanarak öğrendiğim
Yanık alfabenin içli türküleri dudağımda
Bir parça kırmızıya bulanmış dudaklarımda tadı...
Kristal kadehin oyuklarına gizlediğim sarhoşluğum...
Yüreğinin şöminesinde yakmışsın bütün acıları...
Bundanmış ihtişamlı sevdaları barındıran yüreğinin
İçin için asaletli yanışı...

Anlatsam masalımızı
Yüreğinde yanan şöminenin başında
Sezdirmeden atılan çığlıkların o gizli odasında
Bakışlarında kopan kıyameti,
Gizlesem usulca okşayan bir bakışımla...
Dokunsa ellerin yürek yanıklarıma
İçsek ıstırabın şarabını kana kana...
Bir parça kırmızıya bulanmış dudaklarımda tadı...
Kristal kadehin oyuklarına gizlediğim sarhoşluğum...
Ama ellerin dokunmazsa yanan yüreğime...
Gözlerin bakmazsa gözlerime...
Çekingen bir acı gelip oturur yine yanı başımıza
Hasretin rüzgarıyla uçuşan küllerde
Kör olur sevdanın gözleri...

Yanmadan sönmek,
Yakmadan aydınlanmak yoktu hani!
Oysa duysaydın kanayan sesimi,
Tüm sevdalar görürdü beni...