7. Sayı
Filmsever
“Bunu söylemediğime pişman olabilirim. Düşün şimdi bundan yıllar sonra evlenmişsin ve çocukların olmuş. Hayatın monotonlaşmaya başlıyor, kocandan sıkılıyorsun. İşte o gün geriye bakıp hayatına giren adamları düşünüyorsun. Ben de onlardan biriyim. Farzet ki yıllar sonra bana evet demediğine pişman oluyorsun ve yaşayabileceğin şeyleri merak ediyorsun.”
Yönetmenliğini, Amerikalı senarist ve yönetmen Richard Linklater’ın üstlendiği Before üçlemesinin ilki olan Before Sunrise 1994 yapımı olup, romantik film severlerin baş ucu filmidir.
Diyaloglar üzerinden yavaş bir tempoyla akan, başrollerini 90’lar Amerikan gençliğini jöleli taranmış saçları, dışarda sallanan gömleği, boru paça kot pantolonu ve gevşek konuşma tarzıyla çok güzel yansıtmış olan Ethan Hawke ve kendinden emin duruşu, hafif gizemli havası, aksanlı İngilizcesi ile Fransız-Amerikalı aktris Julie Delpy’nin paylaştığı film, ikilinin trende karşılaşıp hiç hesapta yokken ani bir kararla Viyana’da trenden inmeleriyle başlıyor. Sokaklarda dolaşan ikili boş durmuyor ve sanattan, siyasete, cinsiyetçilikten, işçi haklarına, gerçek aşktan, kadere kadar onlarca farklı konu üzerine fikir beyanlarında, karşılıklı atışmalarda bulunuyor. Filmin, izleyici olarak bizlere sunduğu Viyana görseli -şehri neredeyse tamamen gezmeleri bizi oradaymış gibi hissettiriyor- ve oyuncular üzerinden bu denli derin konulara bambaşka açılardan yaklaşım göstermesi öne çıkan yanlarından. Gerçekçi yönetmen Linklater, erkek ve kadın düşünce yapısındaki farklara harika bir perspektifle yaklaşmış. Bir aşk filmi izlemek istiyor fakat klişe bakışlar, abartılı müzikler ve sadelikten uzak mimikleri aramıyorsanız, bu film tam size göre. Felsefik konularda yaptıkları derin sohbetlerle zihninize serpilen tohumlar da, filmin ruhunuzda bıraktığı tadı unutulmaz kılıyor. Hepinize iyi seyirler dilerim Viyana’da kaybolacağımız yaz akşamlarımız olsun.
Yönetmen: Richard Linklater
Yıl: 1995
IMDb: 8.1
Tür: Romantik/Dram