5. Sayı
Filmsever
Çikolata, tatlı, mutluluk… Hayal edince bile gülümsüyoruz. Fakat, az sonra size bahsedeceğim belgeseli izledikten sonra, benim düşüncelerim bir hayli değişti. Şeker hakkındaki bu belgeselimizin adı; “That Sugar Film”. Belgeseli hazırlayan arkadaşımız, kendisini kullanarak bir deney yapıyor. Üç yıllık bir süre boyunca hiç rafine şeker tüketmemiş sağlıklı bir bireyken, doktorlar ve uzmanların gözetiminde 2 aylık “şeker yeme deneyi” gibi bir projeye girişiyor. Tükettiği şeker miktarı ortalama bir yetişkininki kadar. Gazlı içecekler, soslar, düşük kalorili ve az yağlı diye piyasaya sunulan, sözde sağlıklı veya az zararlı yiyecekleri tüketerek, iki ay sonunda olan değişimi bizlere gösteriyor.
Deneyin başından sonuna kadar her adımını uzman bir ekiple (diyetisyen, sağlık danışmanı, patolojist vb) değerlendirmesi, izleyen kişiye verilen bilgilerin havada kalmadığının en belirgin özelliği. Kan testleriyle vücuttaki iç-dış değişimleri, çevresindekilerin ve kendisinin yorumuyla da ruh halindeki değişiklikleri rahatlıkla karşılaştırabiliyoruz.
Aşırı şeker içerdiği için eleştirilen içecek firmalarından biri olan Coca-Cola’nın, şeker hakkında olumlu fikirler paylaştıkları seminerlerine de yer veriliyor belgeselde. Yani sadece tek taraflı çamur at izi kalsın mantığının aksine, tüm fikirler ya bilimsel olarak değerlendirilmiş ya da söz hakkı doğan kişilerin de dediklerine yer verilmiş.
Bazı sahnelerin kurgusu ve montajı da izlerken hoş bir tat bırakıyor insanda. Avustralya’da başlayıp Amerika’ya uzanan bir belgesel. Farkındalığı arttırıyor, çıkarılacak güzel dersler var. Sürükleyici, eğlenceli ve bilgilendirici idi.
İyi ki izlemişim, öneririm.