"Grass: A Nation's Battle for Life" Filmi Üzerine Kısa Bir Yazı

1925 yılında üç Amerikan yönetmen tarafından çekilmiş olan bu etnografik belgesel, Bahtiyari Kabilesinin göç sürecini ele almaktadır. Ankara’dan yola çıkan yönetmenlerin Bahtiyari Kabilesinin göçüne dâhil olup İran’a kadar uzanan bir göçü anlatıyor. Aynı zamanda sessiz bir belgesel olup genellikle kısa açıklamalarla seyirciyi kendine çekmektedir. Bu göç Bahtiyari kabilesinin hayatta kalabilmesi ve gerekli otlak bulmak adına yaptığı bir göçtür.

Belgeselin önemine gelirsek de Ankara’yı ilk kez sinema sahnesinde gördüğümüz film de diyebiliriz. Bu süreçte belgesel Bahtiyari Kabilesinin günlük rutinlerini, alışkanlıklarını, birbirleri ile olan ilişkilerini ve kabiledeki hayvanları gözler önüne seriyor. O dönemin koşullarını çarpıcı bir şekilde ekrana yansıtıyor. Bahtiyari Aşiretinin lideri olan Haydar Han ve oğlu Lufta ile birlikte neredeyse 50.000 kişi ve 500.000 hayvanın katıldığı göç; devasa dağlar, tehlikeli nehirler ve sert hava koşullarıyla birlikte kameralara yansımaktadır. Kabile üyelerinin Karun Nehri'ni aşarken ki mücadeleleri tamamen müdahale edilmeden kameraya yansımıştır. Bu süreçte binlerce hayvan ve insan ölmüştür. Bu sahneler hem gerçekçiliği hem de doğayı muhteşem bir şekilde yansıtmaktadır.

“Grass: A Nation’s Battle for Life” yalnızca bir belgesel olmasının ötesinde, aynı zamanda tarihsel bir önem taşımaktadır. Bu belgesel, sinemaseverlere erken dönem sinemasının olanaklarını gösterirken, Bahtiyari Kabilesinin hayat koşullarını ve doğayla olan mücadelesini derinlemesine anlamalarına olanak tanımaktadır. İzlemesi oldukça keyifli olan bu belgeseli sinema ve tarihe ilgisi olan herkese tavsiye ederim.