Şeker şerbet çocukluğum Bal kaymak çocukluğum Çerden çöpten yapılmış bebeğim Yarık yırtık et topum İşte bütün mal varlığım
Annem işçi babam işçi Evimiz gecekondu iki odalı Zengin miyiz, fakir miyiz kimin umrunda Şeker şerbet çocukluğum Bal kaymak çocukluğum
Kışları soba başında, bütün aile bir arada Üstünde kestane, kuzinesinde patates, Sabahları sobada kızarmış ekmek Yanında da adaçayı, ıhlamur ah! Ne zengin sofralarımız vardı Ne de mutlu yer içer, mutlu mutlu yaşardık
Ah çocukluğum vah çocukluğum Şeker şerbet çocukluğum Bal kaymak çocukluğum
Yazlarımız daha bir güzeldi Ayağımız toprağa değer değmez Kurardık oyunları, ortada sıçan, Yakar top, yedi kiremit, çelik çomak, Saklambaç, havadan istop...
Ah çocukluğum vah çocukluğum Şeker şerbet çocukluğum Bal kaymak çocukluğum Canımız çıkardı, kan ter içinde kalırdık Sadece tuvalete ya da su içmeye girerdik eve Oyunların hakkını çok güzel verirdik Mızıkçılık yapardık, oyuna almayız derdik Ertesi güne her şeyi unutur, hep birlikte Oyunlara kaldığımız yerden devam ederdik
Ah çocukluğum vah çocukluğum Şeker şerbet çocukluğum Bal kaymak çocukluğum
Stres, depresyon, playstation, zengin fakir Güzel çirkin, markalı markasız, internet Bütün bunları bilmezdik. Çünkü biz Ayakları toprağa değen çok mutlu çocuklardık…