21. Sayı
Röportajlar
Öncelikle sizi tanımayan okuyucularımız için kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? Kimdir "Delikli İlişkiler"?
Delikli İlişkiler, kadın-erkek ilişkileri üzerine kafamdaki soru işaretlerini delik metaforunu kullanarak çizdiğim bir Instagram hesabı. Bu arada ben Emre Aluç. Tanıştığımıza memnun oldum. İllüstrasyon, video ve animasyon gibi görsel elementlerle derdini anlatmaya çalışan biriyim. Bir zamanlar, toplumun bireyler üzerinde uyguladığı başarı baskısını dert edinmiştim mesela. Onunla ilgili bir film yaptım, derdimi kendi dilimle anlatmaya çalıştım. Adı “daha büyük İskender”, YouTube’da var. O mevzuyu kapattım. En azından şimdilik. Bu aralar derdim, dediğim gibi kadın-erkek ilişkileri.
Kendinize has bir tarzınız var, bunun oluşum sürecini merak ediyoruz. Kendinizi nasıl buldunuz?
Bulmuş muyum? Şahsen bundan çok emin değilim, çok iddialı olur o. Bu aralar bunu yapıyorum, bunu yapabiliyorum. Bir şeyi tarzım diye belirleyip de kendimi sınırlamak da istemem, daha heyecan verici bir şey beni içine çekene kadar yaptığım bu.
İlişkilere gerçekten çok farklı bir gözden bakıyorsunuz ve çizimlerinize bunu oldukça iyi yansıtıyorsunuz. Peki çizimlerinizde asıl odaklandığınız “delik” tam olarak nedir ve sizin için ne anlam ifade ediyor?
Deliklere, yüklediğim 3 anlam var. Biri, genellikle yara olarak ifade edilen, ruhumuzu zedeleyen şeyler. Bilerek veya bilmeyerek sevdiğimizin bize açtığı ve bizim ona açtığımız delikler (yaralar) başlıca odak noktam.
Bir diğeri; bir kaçış, saklanma yeri olarak delikler. İlişkinin ağırlığından, yaşanan sıkıntılardan ve bazen her şeyden ve herkesten kaçıp saklanılan yer.
Sonuncusu ise, iki kişi arasında kurulan ilişkide zaman içinde, yıprandıkça oluşan delikler. İlişki deliklendikçe zayıflıyor ve yırtılma ihtimali artıyor gibi düşünebiliriz.
Delikli ilişkiler ismi nereden geliyor?
Deliklerden.
Yaratıcılığın, acı ile iç içe olduğunu düşünüyor musunuz?
Acıdan geçmeyen şarkılar her zaman biraz eksik midir? Bilemedim. İnsan doğasının olumsuz duygulara meyli yüksek. Acıyı anlatanla da daha kolay özdeşleşiyor olabiliriz. Benim acıya özel bir ilgim yok. Tüm duygular yaratıcılığı besler.
Deliklere rağmen bir ilişkinin sağlıklı olabilmesinin sırrı sizce nedir?
Delikli ilişkiler “aşk”ın tanımını yapacak olsa nasıl yapardı?
Çevrenizdekiler size ilişki tavsiyesi için geliyor mu?
Çevremden pek yok. Onlar genelde “Bunları sen yazmıyorsun değil mi?” filan derler. DM’den tavsiye isteyen çok oluyordu eskiden. Kafaları daha da karışıp gidiyorlardı. Tavsiye etmem.
Sizce sanatın sanat olabilmesi için bizleri düşündürmesi mi gerekir, yoksa sadece görsel bir zevk vermesi yeterli midir?
Gereksiz bir ayrım. İkisi de sanat.
Çizim yapmayı en sevdiğiniz saatler nedir? Bu süre zarfında kendinizi nasıl hissedersiniz?
En güzeli sabah sessizliği. Ama kimseyle tek kelime bile konuşmamış olmam lazım. Yoksa dikkatimi toparlamam zor oluyor. Genelde de dağınıktır zaten. Sadece çizerken kendimi kaptırabiliyorum. Bazen tek bir çizgi için saatler geçebiliyor, hiç farkında bile olmuyorum. Güzel bir şey. Sizi de davet ederdim ama dikkatimi dağıtırsınız kesin.
Delikli İlişkiler dışında başka bir konsept düşünüyor musunuz? Gelecek için yeni projeleriniz var mı?
Yani var. Ama yok. Duvar yazıları ile ilgili bir şey yapmayı düşünüyorum mesela. Instagram hesabı değil ama bu sefer, belki bir sergi. Düşünce aşamasında. Zaten hâlihazırda sadece tek eseri var. Duvar yazıları ile çizimi birleştiren bir konsept. Bir ara yoğunlaşıp üretebilirsem…
Çizimlerinizin hangisi sizi en çok yansıtıyor?