21. Sayı
Denemeler
Neden hâlâ bir şey yapmıyor? Ona ne kadar ihtiyacı olduğunu görmüyor mu? Onsuz gözlerinin önünde çürürken beni kaybetmekten hiç mi korkmuyor? Aslında sonunun böyle, bu şekilde olacağını en başından beri biliyordu. Ama onu ilk gördüğündeki bakışları, başka hiçbir şeyin yayamayacağı bir ışık yayıyordu. Oysa yanlış bir şey de yapmamıştı. Tek amacı onu değerli hissettirebilmekti ama hissettirdiği değerden bir damla bile alamamıştı. Buna rağmen kendisindense ona daha çok üzülüyordu. Çünkü kendisi çürüyüp gidecek iken o, sahip olduğu mucizeleri, sihirleri tükenmeden asla anlayamayacaktı. Bu nasıl bir kalpti ki böyle? Onu evinin en hoş köşesine koyup, en tehlikeli tuzakla, sevgiyle cezalandırmıştı. En acı tarafı da onu bulduğunda mutluluktan gözleri dolan kişinin, kaybederken hiçbir şey hissetmeyecek olmasıydı. Öyle de oldu. Bir sabah uyandığında odasını toplarken gözü ona takıldı. Buz gibi gözlerle ona baktı ve eline aldığında yaprakları çıtırdayan çiçeği tereddüt bile etmeden çöpe attı. O an anladı ki bir zamanlar kokusu baş döndüren o çiçeğin yeri bir masa başı değil bir mezar taşıydı. Çünkü insan gerçek güzellikleri sadece aşağıdan baktığında görebiliyor.