Çay Edebiyatı

Yazar

Bilal Uygur

14. Sayı

Denemeler

“Biz çayın yalnızlığa iyi gelen tarafını da severiz” – Oğuz Atay

Oğuz Atay’ın da ifade ettiği gibi çayın yalnızlığa iyi gelmek gibi bir huyu vardır. Evde tek başıma oturmuş hayallere dalmışken aklıma çay gelir bir anda. Ah derim bir çay olsa da içsek. Öyle bir sevda bizimkisi… 

‘Her şey gitmiş, bitmiş’ hissi kaplamışken etrafımızdaki havayı, demleriz bir çay ve rahatlarız. Doldururuz demlenmiş çayı ince belli bir bardağa, henüz buhar tüterken çekeriz içimize hüp diye. Yakar o sıcaklık ağzımı ve dudaklarımızı ama olsun deriz, içimizi ısıtır çünkü o sıcaklık. Öyle bir sevda ki bizimkisi, yanımızda kimse yokken dahi sıcaklık hissettirir bizlere. Zaten sıcak tabii ki ısıtır diyeceksin şimdi, ancak ondan da öte bir sıcaklık bu. 

İçini ısıtan bir sıcaklık vermekle kalmaz, aynı zamanda yorgunluğunu da alır, zihninde ki o karışıklığa derman olur o an… Müsaadenizle bir çay alıp geleyim kendime..

Bir bahar sabahı gündoğumu vakti güneş ışınları yüzünüze çarpar yavaş yavaş, bir yandan da hafif bir bahar esintisi okşar vücudunuzu. Yine bir çay demlersiniz, hüpletirsiniz ve o esintiyle buluşan çayın sıcaklığı sizi alır ve uçurur gökyüzüne.  

Yolculuğa çıktığımızda, kitap okuduğumuzda veya çalışırken yine bir enerji gerekir. Yaptığımız şeye bir motivasyon gereklidir. İşte o an devreye girer bir kez daha çay. Hem de öyle bir devreye girer ki, enerjinizi yeniler sizi kendinize getirir. Herhalde bu yazıyı yazarken çay içtiğimi söylememe gerek yoktur. En önemli bilgilerden birisini eklemeyi unutmuşum, affınıza sığınarak ekleyeyim. Unutmayın, çay harareti alır..

İzlediğim bir diziden harika bir söz gelir aklıma sürekli. “Hacı, her şeyi salla ama çayı sallama”. İşte öyle bir sevda bizimkisi, sallamaya bile gelmiyor.

Eh o kadar hüpletmek dedik ama unutmamak lazım o sesten rahatsız olanları. Dikkat edelim sessizce hissetmeye o sıcaklığı, sevdiklerimizle çay içerken. 

Sözün özü efendim; Çay için çay…