28. Sayı
Denemeler
Bazen, bilhassa da geceleri daha sık, daha uzun düşünürken buluyorum kendimi. Bir an için herkesi, zihnimde yarattığım ikinci bir ben olarak biçimlendiriyorum. Benden daha çok ben olan bir seyirci, aniden ışığın altında tüm kavuşamayanlara ders verircesine kollarını kavuşturmuş bir şekilde beliriyor. Onunla ben, geçmişe bakabiliyorum.
Biraz yorgun hissediyorum bugünlerde. Zihnim fazlasıyla karışık. Hayat beni büyük bir düelloya çağırıyor sanki.
Yüzleşmek, kendimle yüzleşmek... En zoru da bu ya zaten…
Nereye kaçarsan kaç, istediğin kadar uzaklaş bir pranga gibi sarılı her zerrende, biliyorsun.
Kaybolmuş ve yalnız hissettirdiği anlar pek sık esir alıyor seni. Dayanamıyorsun. Çerçevesiz duvarları izlettiren, yansımandan gözüken kişiye sırtını dönüp, ölümcül darbeyi vurmasını izleyecek kadar dayanılmaz hem de.
Ama zaman geçtikçe, büyüdükçe, babanın geçtiği yaşlar kadar olabildiğinde mesela, o yara o kadar da dayanılmaz gelmiyor sana. Sırf insanlar dokunsun diye kanatmıyorsun artık.
Büyümek böyleymiş sanırım diyorsun kendine, şimdilerde yaşamak böyle hissettiriyormuş.
Biraz sancılı oluyormuş ama alışıyormuşsun sonunda.
Alışmak... Her şeye, herkese alışmak. Tüm anıların bir kanser gibi zihnini sarmasına izin vermek.
Çocukken yani henüz o kadar da büyümemişken her acı evinde aynı söz yankılanırdı.
Bu yüzdendir ki alışmak bana hep iyi gözükürdü, acı diner, keder biter.
Alışmak sadece bana iyi gözükürmüş. Bunu da büyüyünce anladım.
Yaşamak için benliğini öldürdüğün anmış. Bundan ibaretmiş.
Yüreğin o dayanılmaz acının karşısında bile sakin çarpmaya başlarmış.
Aniden bambaşka bir evrene açılırmış kapıların. Kalbin hangi acıya kırılırsa kırılsın sen aynı acıya ağlarmışsın.
O acı, tüm acıları aşağılarmış gözünde.
Sol gözün pınarına artık o kadar da sık dolmuyor yaşlar.
İncilerin çok sık süzülmüyor.
Ellerin başkasının gibi hissettirmiyor.
Kalbin her an sana ihanet etmeye hazır, attığın adımları takip eden bir düşman gibi hep peşinde.
Kendi şeytanını avuçlarında tutuyor insan. Elleri, gözyaşını silmek için her uzandığında şeytan bir damla daha su içiyor.
Biraz daha dönüyor hayata.
Büyümek böyle hissettiriyor.