29. Sayı
Gezi Yazıları
Neden Bozcaada diye soranlara…
Çünkü Bozcaada aşktır.
Yerin olmadığı halde yerli hissettirir,
Köyün olmadığı halde evde hissettirir.
Ama anlamaz gerçekten sevmeyen kişi,
Onlara bağ gelir, bahçe gelir.
Dağ gelir, bayır gelir.
Bozcaada gerçekten sevemeyene ağır gelir.
Bozcaada ile tanışmamız geç oldu ama son yıllarda sayısız defa giderek arayı kapatmış olduğuma inanıyorum. Bozcaada beni her defasında heybetli, bir o kadar da görkemli kalesi ile karşıladı ve huzur vererek misafir etti. Adadan her ayrılışım bir sonraki defa ne zaman diye düşündürdü ve çok geçmeden de adayı, sokaklarını, bana aşıladığı huzuru özler buldum kendimi.
Bozcaada Tarihi
Bozcaada Ege Deniz’inde bulunan, Türkiye’nin üçüncü büyük adasıdır. Tarihte ismi “Tenedos” olarak geçmektedir. Antik çağdan, Truva savaşlarına kadar Bozcaada tarihte hep stratejik noktalarda olmuştur. Adayı 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet fethetmiştir. Bu zamandan sonra arada hakimiyet el değiştirse de 1923 yılında Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti egemenliğine bırakılmıştır.
Nasıl Gidilir?
Bozcaada’ya Çanakkale’nin Geyikli beldesinden kalkan arabalı vapurlar ile ulaşabilirsiniz. Sefer yaklaşık otuz beş dakika sürmekte ve sefer saatleri mevsime ve hava durumuna bağlı olarak değişmektedir. Ada içinde ulaşım dolmuşlar ve taksilerle sağlanmaktadır. Belirtmeliyim, taksi sayısı az miktarda. Yaz ayları ada merkezi, turistlerin rahat etmeleri için trafiğe kapatılmaktadır. Dolmuş seferleri yaz- kış devam etmektedir
Konaklama
Adada irili ufaklı pek çok konaklama işletmesi vardır. Son yıllarda artan turist sayısıyla orantılı tesislerin sayıları da artmıştır. Tesisler çoğunlukla butik otel ya da pansiyon tarzında oda-kahvaltı hizmeti veren işletmelerdir. Bazıları dört mevsim açık olmakla beraber bir kısmı sadece sezon boyunca faaliyet göstermektedir. İşletmelerin oda kahvaltı hizmet vermeleri insanları tesis dışına itmekte böylece misafirlerin ada ruhuna karışma imkanları artmaktadır.
Görülecek yerler
Benim adaya ilk hayran kaldığım yer sokakları oldu. Yaz aylarında adeta bir açık hava müzesi haline gelen Bozcaada sokakları; kış aylarında ise gezginlerine sakinlik ve dinginlik vadetmektedir. Bu nedenle her mevsim yaşayan bir ruhu vardır Bozcaada’nın.
Adada yerleşim iki mahalle etrafında toplanmıştır. Rum Mahallesi olarak anılan Cumhuriyet Mahallesi ve Türk Mahallesi olarak anılan Alaybey Mahallesi. Rum mahallesinde gezinizde size eski Rum evleri eşlik ederken, Türk mahallesini gezerken Türk mimarisinde yapılmış, cumbalı evler görmeniz mümkündür.
Sizi ada silüeti belirmeye başladığı anda selamlayan Bozcaada Kalesi bugünkü görünümüne Fatih Sultan Mehmet zamanında kavuşmuş olsa da 1815 yılında geniş çaplı bir yenilemeden geçmiştir. Adada bir kilise ve iki adet cami bulunur. Rum mahallesinin ortasında bulunan Meryem Ana Kilisesi sadece Pazar sabahları gerçekleşen ayinde açıktır. Pazar günü giderseniz içeriye girmeniz mümkün olacaktır. Adada bulunan Köprülü Mehmet Paşa Camii ve Alaybey Camii yaz-kış ibadete açıktır.
Bozcaada’ya gelmişken görmeniz gereken bir diğer yer Ayazma Manastırı olacaktır. Ayazma: kutsal su anlamına gelmektedir. Manastır sadece belli günlerde açıktır. Ama bahçesinde bulunan çay bahçesi hizmettedir.
Manastırda her yıl 26 Temmuz da Rum Ortodoks cemiyeti “Aya Paraskevi” günü için ibadet düzenlemektedir. Halk arasında bugüne “Ayazma Panayırı” denir. Kutlamalar, konser etkinlikleri yapılmaktadır. Manastırın bir de öyküsü vardır. Uzun zaman evvel Paraskevi adında bir genç kız adada gönlünü bir gence kaptırır. Bu durumu öğrenen babası onu manastıra kapatır. Burada aşkından ölen genç kız için dilek pınarı yapılır. Şifalı olduğuna inanılan su, aşıkların uğrak yeri haline gelir. Ayrıca bir de dilek mağarası bulunmaktadır.
Adada imkânınız varsa ayrıca Göztepe mevkini ziyaret etmenizi öneririm. Uyarmalıyım; eşsiz Ege denizine hâkim tepeden göreceğiniz manzara sizi büyüleyebilir.
Adanın başlıca geçim kaynağı bağcılık olduğundan adada pek çok şarap fabrikası bulunur. Belli bir ücret karşılığı tadım imkânı da sağlayan bu fabrikaları da gezmenizi öneririm.
Adada bağcılık çok eski yıllara dayanmaktadır. Bozcaada ile özdeşleşen dört üzüm çeşidi vardır. Bunlar; Çavuş, Vasilaki, Kuntra, Karalahana… Geçmiş yıllara oranla doğal ve iklimsel tahribat nedeniyle eski miktarlarda mahsul toplanamamaktadır.
En son güzelliği sona sakladım. Eğer Bozcaada’daysanız ve eğer gökyüzünde bulutlar yoksa ada size muhteşem bir günbatımı müjdeliyor demektir.
Adada 2000 yılında on yedi Rüzgâr Enerji Santrali kurulmuştur. Bu santraller adanın ihtiyacı olan enerjinin fazlasını üretmekte, fazla enerji yer altından ana karaya gönderilmektedir. Gün batımının en güzel izlendiği nokta tam da bu santrallerin kurulduğu, halk arasında Rüzgargülleri Mevkisi olarak anılan burundur.
Sezon boyunca akşamüstleri limanın karşısından günbatımı turları düzenlenmektedir. Eğer sezon sonrası bu görsel şöleni yaşamak isterseniz ya kişisel aracınızla ya da adada bulunan taksilerle ulaşım sağlayabilirsiniz. Dönüş için taksi durağının numarasını not etmeyi unutmayın.
Ayrıca yaz aylarında ada tatilcilere Ege’nin serin ve berrak sularıyla bütünleşme imkânı sunmaktadır. Ayazma, Sulubahçe, Hebbele Plajları ve Akvaryum Koyu sık tercih edilen plajlar arasındadır. Ayrıca limanın hemen yanından yaz aylarında tekne turları düzenlenmekte ve adanın çevresi gezilebilmekte, yüzme molalarında adanın koylarında denize girmek de mümkün olmaktadır.
Adada Başlıca Etkinlikler
Adada her yıl Eylül ayında “Bağ Bozumu Festivali” yapılır.
1 Temmuz “Kabotaj Bayramı” limanda etkinliklerle kutlanır.
Ağustos ayında “Ozan’ın Günü ve Homeros Okumaları” gerçekleşir.
Eylül ayında “Yerel Tatlar Festivali” düzenlenir.
Ekim ayında “Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali” vardır.
Bunların dışında adada son yıllarda büyük konserler verilmektedir.