31. Sayı
Öyküler
Günün ilk ışıkları, kollarını bir sevgili gibi dolamıştı Cihangir’in yokuşlu sokaklarına. Güneş, kirli benizli bir sonbaharı yırtarcasına yükseliyordu binaların ardından
32. Sayı
Öyküler
Hastane duvarları, insanın içinde nereden geldiği belli olmayan bir hüznün ihtilafını yaratır