7. Sayı
Denemeler
Ben çocukken camdan gördüğüm tüm evlerin resmini çizerdim. Sonra onları boyardım istediğim renklere. Mutlaka kar yağardı üstlerine, ya da dışarda bir rüzgar, bir yağmur olur, yapraklar uçuşurdu. Ben çocukluğumu hep kış ya da sonbahar olarak hatırlıyorum. Yaz mevsiminiyse ya hatırlamak istemiyorum, ya da yaz hiç yaşanmamış gibi geliyor. Hayatımın en boş anılarını yaz aylarına gizlemiş gibi hissediyorum bazen de. Sonbaharı ve kışı da bu yüzden seviyorum belki de. Yaz ayı deyince bile geriliyorum, hayatım ters düz oluyor bir anda. Hava soğuk, buz gibi. Annem sobada kestane kızartıyor. Çatur çutur sesi geliyor önce, sonra kokusu. Bizim evin tek odasındaki soba tüm evi ısıtıyor bir anda. Hava karanlık, kapalı ve uykusunu getiriyor insanın. Ama yine de keyif aldı-ğım hiçbir şeyi yapmaktan vazgeçmiyorum. Önce sonbahar, sonra kış ve yaz. Ne fark eder ki? Zaman çok hızlı. Bugün bile dünya uykumu getiriyor ama bizim evde yine soba tek bir odada yanıp tüm evi ısıtabiliyor. Ve yine ben keyif alarak yaptığım hiçbir şeyi uykum geldiği için ertelemiyorum. Çünkü zaman çok hızlı ve sırada sonbahar ritüelleri var. Sahnede eylül ayı, şimdi şiir yazıyor birileri ya da yazmak istiyor. Ama önce aşık olmalı belki, ona da parası yetmiyor. Odamdaki dolap gıcırdıyor. Tamam kısa kes diyorum.. Hayat çok soğuk, zaman telaşlı, mevsim Sonbahar..