Pembe Karanfilli Adamın Hikayesi

Yazar

Valide

6. Sayı

Öyküler

Yalnızlığı, zihninin derinliklerine saplanmış kara bir lekeydi. Görünmez duvarların labirentinde ışığını ararken sonsuz bir mutsuzluğu kovalıyordu. “Onsuzdu”. Yüreğinin bahçelerini bütün renklere kapamıştı. Soğuk ve karanlık odasında yalnız ve yalın yaşardı. Mükemmel düzenini bozmaya hiçbir mahlûkat tenezzül edemezdi. Masası, kitapları, kalemleri hepsi yerli yerindeydi. Yalnızlığı da şuradaydı işte. Tik tak tik tak. Her şey tıkırında... Monotonluğun imparatorluğunda yaşayan tek vatandaştı. Odasında bir sineğin barınmasına bile izin vermezdi. Evinin önündeki küçük ve çelimsiz tarlayı her zaman kuru tutardı. Olur da bir ot bitiverir diye ödü kopardı. Tik tak tik tak. Bir gün uyandı. Çalıştı, çalıştı yine uyudu. Uyandı. Uyudu. Uyandı. Tik tak tik tak. Yapacağı iş değil ya bir gün çalışırken kafasını kaldırdı, penceresinden dışarı baktı. Tarlasında küçük bir pembelik gördü. Felaket çanları çalmaya başladı.
Düzen bozuldu! İş aksadı! Saat durdu! Tik...Tak? Yaptığı işi bir kenara fırlatıp sinirle masasından kalktı. Koşar adımlarla tarlaya doğru gitti. Acele etmeliydi, saat işliyordu. Toprağın içinden fışkıran pembe karanfilleri gördü. Nazlı ve nazenin bir pembeydi bu. Etrafa baş döndürücü kokular saçan, inatçı bir pembe... Lanetler okudu, küfürler etti. Elleri kanayana kadar toprağı parçaladı. Köklerin hepsini kopardı. Gözünün görmeyeceği bir yere attı. Koşar adımlarla işinin başına döndü. Karanfiller ertesi gün aynı pembelikte fakat daha cilveli hatta daha inatçı bir şekilde tekrar bitiverdi. Adam kahroldu, mahvoldu. Pembenin hayatında yeri yoktu. Kin, öfke, lanet ne varsa toprağa kustu. Toprak bu, hepsini yuttu. Fakat karanfil buna boyun eğmedi. Hevesle, aşkla tekrar ve tekrar bitti. Kokusu her zamankinden taze, daha bir mayhoş daha bir tatlı... Adam sonunda dayanamadı. Günlük rutinine karanfilleri yok
etmek için kısa bir süre ekledi. Saat işliyordu. Nefreti günbegün arttı ama vakti olmadığı için küfürleri ve lanetleri daha kısa tutmaya karar verdi. Bu kadar parçalanmaya ve yıpranmaya toprağın bile mecali kalmamıştı. Lakin karanfiller hiçbir zaman vazgeçmedi. Pembeliğini zalim bir adamın ellerine bırakmaya devam etti. Tik Tak. Tik tak. Saat duruldu. Adam ölüm sessizliğinin içine uyandı. Odası yalnız kokuyordu. Tik tak. Karanfilleri koparmak için tarlaya gitti. Adam ellerinin parçalanmasına aldırış etmeden hırsla toprağı kazıdı. Fakat pembe karanfiller orada değildi. AŞK BİTTİ.