Tarih 21 Kasım 2019. Çok sıcak ve yorucu bir günün başlangıcıydı...

Yeni aldığım analog fotoğraf makinesini test etmek için arkadaşım ile Süleymaniye’de sokak fotoğrafı çıkarmak amacıyla gezerken, normalde de sürekli olarak gezdiğimiz bu sokaklarda küçük dostlarımız ile karşılaştık. Süleymaniye sokaklarına her geldiğimde buradaki arkadaşlarımın yoğun ilgileri ile karşılaşıyordum ve açıkçası buna alışkındım. Sokağa girer girmez “Kahraman abi hoş geldin”diye bağırıyor, üzerime doğru koşup sarılıyorlardı ve o gün de yine öyle olmuştu...

Sanırım toplamda 12 kişiydik. Beraber oyunlar oynadık, şarkılar söyledik, şiirler okuduk. Bizler orada eğlenirken sağ tarafımda eski bir araba üzerine çıkmış oturan Diyarbakırlı, kara kaş, kara gözlü esmer çocukları gördüm, bana gülümsüyorlardı. Elimdeki fotoğraf makinesindeki filmde kalan son 2 poz ile bu kareyi çektim. Daha öncesinde analog makinemle çektiğim fotoğraflarım ve filmim yanmıştı, bu yüzden içimde biraz da “acaba filmim yine yanar mı” korkusuyla en yakın fotoğrafçıya gidip filmi yıkatmıştım. Aynı gün içerisinde çıkan fotoğraflarda korktuğum olmamıştı, bu fotoğraf da böylece elimdeydi artık.