Gezgin Yaprak Gürdal ile Röportaj

Yazar

Raf Dergi Ekibi

20. Sayı

Röportajlar

Hoş geldiniz. Öncelikle sizi tanımayan okuyucula-rımız için kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

Merhabalar,

Öncelikle beni Raf Dergi’ye konuk ettiğiniz için teşekkür ederim.

Ben Yaprak Gürdal, üniversite eğitimimi Boğaziçi Üniversitesi İş İdaresi ve Anadolu Üniversitesi Yönetim Organizasyon bölümlerinde tamamladım. 22 yıl Türkiye ve Kanada’da kurumsal şirketlerde yönetici olarak çalıştım. İçimdeki keşfetme arzusu hayat amacım hâline dönüşünce kurumsal hayatı bırakarak tam zamanlı bir gezgin oldum. Şu ana kadar da 80 ülke ve 500’den fazla şehre ayak bastım.

 

Bir röportajınızda gezmeyi ve yeni insanlar tanımayı sevdiğinizden bahsetmişsiniz. Tanıştığınız insanla-rın hayatınıza etkileri ne yönde oldu?

Bence herkesten öğreneceğimiz bir şeyler var. Uzun yıllar önce bir tanıdığımın su altına merakından etkilenip dalışa başladım. Şu anda dünyanın pek çok yerinde dalışa giden bir maceraperestim.

 

Gezmeye ilginiz ilk olarak ne zaman başladı? Bir gün, bir ülkeye gidip yerleşmeyi ve seyahat etmeyi durdurmayı planlıyor musunuz?

Gezmeye ilgim çocuk yaşlarımda başladı. Görmediğim yerleri hep merak ettim, bir güç beni hep bilinmeyene çekti. Zaten 12 yıl Kanada’da yaşadığım için artık başka bir ülkeye yerleşmeyi hiç düşünmüyorum. Gezmeyi bırakmak ise asla yapmayacağım bir şey.

 

Şu ana kadar 80’den fazla ülke gezmişsiniz. Hangi ülke size daha çok evinizde gibi hissettirdi?

Tek bir ülke olarak değil ama Uzak Doğu ve Afrika’nın kalbimde ayrı bir yeri var. Evim ise sadece Türkiye.

 

Yeni bir ülkeye gittiğinizde ilk olarak yaptığınız belli bir rutininiz var mı?

Rutin derken, her ülkenin turistik yerlerini keşfetmeyi de bilinmeyen yerlerini keşfetmeyi de seviyorum. Ayrıca ülkelerin kültürleri damak tadıyla da öğreniliyor. O nedenle yerel lezzetlerini de mümkün olduğunca tadıyorum.

 

Seyahat ettiğiniz ülkeler arasında sizi en çok şaşırtan kültür neydi?

Uzak Doğu’da komşu ülkelerin bile apayrı dokuları olması beni hep şaşırtmıştır.

 

İnsanlarla seyahatlerinizi paylaştığınız online bir bloğunuz var. Yazarlık ile ilgili bir gelecek planınız var mı?

Blog yazıları yazıyorum, dergilere ve gazetelere içerik üretiyorum. Ayrıca 2 kitabım var; Denizaşırı Yalnızlık ve Kalbimdeki Uzak Doğu. Kitap projelerim ileriki yıllarda da devam edecek.

 

Sizce gezgin doğulur mu olunur mu, gezginliğin içten gelen bir şey olduğunu düşünüyor musunuz?

Bence gezginlik içten geliyor. Keşfetme arzusu ve merakı olan herkes gezgin olur.

 

Son olarak Raf Dergi okuyucularına söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Raf Dergi okurlarına “Gezmek için para şart değil.” gibi yalan bir ifade kullanmayacağım. Ancak minimum bir bütçe ile de gezgin olunacağını söylemeliyim. Yaşamınızda tercihlerinizi yaparken gezilere bütçe ayırmanız, gezilerinizi gittiğiniz yerlerde çalışarak hesaplı hâle getirmeniz mümkün. Yeter ki isteyin.

 

Zaman ayırarak bu yazıyı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Anlık paylaşımlarımı @kucukdunyayaprakInstagram hesabımdan takip edebilirsiniz.

Yollarda buluşmak dileğiyle,

Çok sevgiler.

 

https://kucukdunya.com/

https://facebook.com/kucukdunyayaprak/

https://instagram.com/kucukdunyayaprak/