20. Sayı
Denemeler
Bu kapı geçmişe açılan bir kapı. Önümde boylu boyunca durur. Yol olur uzar, kor olur yakar, zehir olur, utanç olur, haram olur. Küçük bir beden karşısında. Geceler soğuktu geçmişin kat kat yorganları altında. Yalnızdı. Ufalırdı avuçlarımda. Titrek sarı bir ışık sızardı, perdenin dantelli kenarında gölgeler bir kız çocuğunun uzayan parmaklarıydı. Bu kapı karşımda, böyle heybetli böyle acımasızdı. Seslenirdim, sesimi duyan olmazdı. Geç kalınmışlıklar, kalp kırılmışlıklar, göz yaşarmışlıklar… Bu kapı onulmaz yaramdı. Ağız dolusu laflar ettiğim gecelerin sabahında, kurumaya yüz tutmuş bir anı uğruna yaşamaktı. Bu kapı beni karanlığın ortasında yapayalnız bıraktı. Uzaklaşan bir fotoğraf siliniyor gözlerimin yaşına. Büyüyorum hayatımın ortasında. Bir kere daha tek başıma. Büyüyorum kapıdan uzakta. Büyüdükçe eksiliyorum. Yağmurlar yıkıyor tüm yaşanmışlıkları, kırgınlıkları, kızgınlıkları. Fırtına etrafımda döndükçe dönüyor. Bu kapı beni en savunmasız yerimden vuruyor. Kendime döndüğüm her köşebaşı biraz daha pişmanım susmuşluklarıma. Bu kapı geçmişe açılan bir kapı. Karmaşayı, gürültüyü, sağır eden sessizliği, belirsizlikleri, beklemeyi, çaresizliği öğreten bana. Her gün batımında kiremitten bir duvar vardı yanı başında. Güneş vururdu al yanaklarına. Bu kapı sığınağımdı en korkulu anımda. Sonsuz bir boşluğa dönüşmeden, içim sevgiyle dolardı onun karşısında. Bu kapı canımdan candı. Bu kapı, çalmaya gücümün yetmediği bu kapı bana yasaktı.