İki Mevsim Boyu Güvercinler

Yazar

Süveyda Güleç

20. Sayı

Mektuplar

Keşke zamanı avuçlarımda hapsedebilseydim. Ayrılık yakın sevgilim. Biliyorum. Ayrılık yazılı kaderde. Yalnız birimize yer var, bu gelen son trende. Veda öpücüğünü sakla sevgilim, yaklaşan o karanlık gecelere.

Nisanda düşerdi ilk damla; toprağa, kitaba, aşka ve sana… Hatırla! Kalbimi ağzına kadar doldurmuştu, altında dans ettiğimiz o kararsız yağmur. Sırılsıklam iki çene, dört el, iki dudak. Sırılsıklam iki kalp! Tahammülüm yoktu, ayrı olduğumuz tek bir an’a dahi. Bir kısrağın savrulan yelesi gibi rüzgârda, nefesim yettiğince koştum sana. Aşkını yudumladım, her bakışında bana. Şarap kırmızı dudaklarına; vuruldum, sarhoş oldum, kayboldum. Şimdi ne uzun sözler kaldı aramızda ne yaşanmışlıkların tanıdık tadı. Bu şehrin yarısı artık senin gözlerinde, şu gökyüzünün tamamı gömülü kalbimde.

Acı bir yakarış var sesinde, önümüzde diz çöken bu son trenin. Senden benden çalınan her şey ellerimde. Kalan ne varsa ikimizden geriye, saklayacağım ömrüm yettiğince. Hatırana sadık kalacağım merak etme. Seni hep iyi hatırlayacağım. Gün gelir de kaybolursan elimi ilk tuttuğun köşede, ayrılığın zamansızlığına lanet edercesine yok olursan… Olma, dik dur, beni dinle, beni duy! Gitme sevgilim seni bekleyen o cehenneme. Cennet tam burası işte!