İhtiyarladım

Yazar

Melisa Demirci

32. Sayı

Mektuplar

25 Kasım 2024

Sevgili dostum Zehra,

Sana yazmayalı bir hayli oluyor. Nasılsın, neler yapıyorsun? Ben bu günlerde hiç iyi değilim. Ağlayarak uyandım bu sabah. Yıllardır bastırdığım duygularım rüyamda yakaladı bugün beni. 22 yaşımdaki halimi gördüm. Bana mektup yazmış, isyan edercesine sesleniyordu:

“51 yaşındaki Melisa,

Bu mektubu yurttaki odamda; 22 yaşımdan sana seslenmek, bugünden sana hatıra bırakmak için yazıyorum.

İstanbuldaki 3. yılım, vizelerime 3 hafta kaldı, zaman zaman ders çalışıp genellikle edebiyatın kollarına bırakıyorum kendimi. Dün biraz düşündüm: okumak, önceden kendimi geliştirmek içindi şimdi ise sanki kafamdaki düşünceleri susturup onlardan bir süre kurtulduğum sığınak benim için.

Bugün dışarda insanları üşüten benim içimi ısıtan; bir hayal aleminden öbürüne götüren hava var. İşte o hayal aleminde kendime bakıyorum uzaktan, uzun uzun. Bu yaşlarında hayatı romantize etmeyi çok severdin; zaman zaman çevrendeki her şeyi sorgular, bunalır; bazen ağlar bazen gülerdin. Kendi ağacını büyütürken başkalarının ağacına su vermeyi ihmal etmez, her şeyin daha iyi olacağına hep inanırdın.

Hâlâ aynı mısın, hâlâ hayatı romantize ediyor musun, hâlâ her şeye yetişmeye çalışıyor musun?

İlerde heybesinden ne çıkacağı belli olmayan, anılarını anlatan yaşlılardan olmak istiyorum derdin. Yaşadın mı hayatı doyasıya, hakkını verdin mi hayatın; koydun mu heybene anılarını, çıkarıp anlatıyor musun zaman zaman? Yoksa bunlar sırf hayatı daha yaşanılır kılsın diye bir adım daha atabilmek için kurduğun hayalden ibaret miydi?

Gözlerin dolarak okuyorsundur bu mektubumu, yıllar gözünün önünden film şeridi gibi geçiyordur, belki boğazın düğümlenerek yutkunuyorsundur sadece; belki de bu mektubu da heybenden çıkarıp anlatıyorsundur insanlara. Şimdi karşında olsaydı 22 yaşındaki halin ona ne söylerdin bilmiyorum. Kim bilir yazarsın belki söyleyeceğin şeyleri.

Yıllar nasıl geçmiş olursa olsun seni ve mücadeleni sımsıkı kucaklıyorum.” 

diyordu mektupta. Keşke gerçekten yazsaydım bu mektubu, yazsaydım da daha önce okusaydım. Nazım Hikmet’in dizelerindeki Galip Ustaydım ben, şimdi 51 yaşındayım, ihtiyarladım. Yılların gözümün önünden geçişini boğazım düğümlenerek izledim. Ne söylerdim bilmiyorum ona. 29 yıl geçmiş dile kolay, hem de hiç istemediğim şekilde…

En kısa zamanda görüşüp geçen yılları konuşalım.

Kendine iyi davran.

Seni ve aileni seviyorum.