Bir Ayvalık Rüyası

Yazar

Ayşenur

20. Sayı

Gezi Yazıları

Mükemmel doğasıyla, verdiği enerjiyle sizlere tekrar tekrar buraya gelme isteği uyandıran bir yer. Pek çok güzel tarihi noktaya ulaşabileceğiniz bir konumda olması burayı daha da güzel kılıyor. Burada isterseniz küçük motellerde, karavanınızla (karavanlar için ayrılmış bölgeler fazlaca mevcut) ya da güzel bir otelde bu tatilinizi geçirebilirsiniz.

Denize girmeyi seviyorsanız yazın gitmenizi (ağustosta), sadece gezmeye gidiyorsanız bahar aylarında ya da sonbahar başında (mayıs ya da eylülde) gitmenizi tavsiye ederim. Şimdi bu maddelerle Ayvalık’ın güzel noktalarını tanımak istersek;

  • Deniz için Edremit tarafını tavsiye etmem, temmuz ayının sonunda bile çivi gibi soğuk suyu vardı, ayrıca taşlık bölgeleri de yüzmeyi oldukça zorlaştırıyor. Sarımsaklı kısmında ise su çok daha sıcak ve girilebilir seviyede. Karavan parkı kısımları da mevcut. Ama nereden girerseniz girin karşıda adaları görerek suya açılmanın hissi paha biçilemez. Tam bir doğa harikası. Doğayla bütünleşmiş hissettiğimi söyleyebilirim.
     
  • Gezmek için;
  1. Şeytan Sofrası: Adına asla kanmayın, ben olsam adını Cennet Sofrası yapardım. Doğal panoramik bir müze diyebilirim. Fotoğraf çekilmeye doyamayacaksınız.
     
  2. Kaz Dağları: Edremit tarafına bağlı olsa da Ayvalık’tan geçiş oldukça kolay. Gitmişken mutlaka oksijen depolamanızı tavsiye ederim. Orada dağın ayaklarında olan küçük köylere uğrayabilirsiniz. Ayaküstü zeytin, poğaça, zeytinyağı yemek çok çok zevkli oluyor.
     
  3. Cunda Adası: Özellikle son dönemlerde popülerliğini artıran bu adanın, turistlerin ve yerlilerin uğrak yeri olduğunu söyleyebiliriz. Yine Ayvalık’a oldukça yakın bir mekân. Gittiğinizde dilerseniz bir tekne turuna katılarak koylarda denize de girebilirsiniz. Cunda Adası’nda dondurma, koruk suyu ve karadut suyu oldukça popüler. Gittiğinizde hadi değişik bir şey daha ekleyelim derseniz kavun içi dondurma yaptırabilirsiniz.
  4. Assos: Burası Cunda’ya oldukça yakın. Benim favori mekânlarımdan biri olduğunu söyleyebilirim. Özellikle motel sayısı oldukça fazla, burayı daha fazla deneyimlemek isterseniz neden olmasın. Ege’nin tüm mezelerini güzel restoranlarda deneyimleme şansınız var. Hepsinden yiyin derim. Ama buranın bir vazgeçilmezi var benim için, “gün batımı” hayatımda gördüğüm en güzel gün batımı diyebilirim sevgili dostlar. Bir de açık hava müzesi mevcut, dilerseniz uğrayabilirsiniz. Ayrıca Assos’un girişinde yerlilerin sattıkları doğal içecek ve yiyeceklerden almayı ihmal etmeyin.

  5. Hasan Boğuldu Şelalesi: Edremit’te olan bu şelalenin manzarası ve fotoğraf noktaları oldukça fazla. Ancak hikâyesi biraz acıklı. Buraya da uğrayıp bir kahve molası verebilirsiniz.

    Bu listedekiler o tarafa geçilmişken mutlaka görülmesi gereken yerler diyebiliriz. Gelgelelim bu kadar dolaştıktan sonra karnımızı nasıl doyuracağımıza.

  • Ayvalık, tostsuz olmaz. Orada bulunan en gerçek tostçu “Hacıoğlu Aşkın Tost Evi”. Sırada bazen çok beklemek gerekiyor, bu nedenle boşken gitmenizi tavsiye ederim. Ayranından içmeyi unutmayın.
     
  • Kaz Dağları’nda olan Dedepınarı Restoran’a gidin derim. Oksijenden mi bilmiyorum ama her şeyi çok beğenerek yedik. Alabildiğinizi alın derim. Zeytin ve zeytinyağını söylemiyorum bile… Mutlaka oradaki zeytincilere uğrayın.
     
  • Cunda Adası’nda, dondurma ve buzlu badem yiyebilirsiniz.
     
  • Assos’un manzarasıyla Ege mezeleri müthiş uyumlu gidiyor. Özellikle deniz börülcesini tavsiye ederim.
     

Benden bu kadar sevgili dostlar, hazır paket program yaptım sizlere. Şimdiden iyi eğlenceler diliyorum.
Gezdiğiniz yerlerde sevgiyle kalın.