21. Sayı
Denemeler
Kapıyı çekiyorum ve dönüyorum içime
Renkler, sesler, kokular hissettiriyor varlıklarını, hatırlattıklarıyla
Akşamdan kalma yoğunluğum tarifsiz bir dinginliğe dönüşüyor
Bir çocuğun buruk gülümseyişinin altındaki kalp sızısı sarıyor ruhumu
Yalnız sen ve ben oluyoruz şimdi eskiden olduğu gibi…
Hep özlemini çektiğim bir yerden, çok özlediğim birine döküyorum gözyaşlarımı
İçimde söylediklerimin pişmanlığı, söyleyemediklerimin sancısı
Aldığım nefes, içtiğim su harammış gibi hissediyorum
Zamansız gidişin, nedenler, ne içinler yiyip bitiriyor zihnimi
Bir anda, birlikte arşınlamayı hayal ettiğimiz Louvre Müzesi’nin koridorlarında buluyorum kendimi
Yanımda olmayışının somut gerçekliği, soyut bir arayışa dönüşüyor zaman, mekân tanımadan
Hangi yana dönsem, neye baksam, neye dokunsam sana dönüşüyor arsızca
Seninle başlayıp seninle biten günlere, gecelere bir yenisini ekliyorum şimdi
Ve Mona Lisa öyle derin bakıyor ki, tüm çıplaklığıyla görüyor her şeyi
Bense ona bakınca gülümsediğinde kıvrılan dudaklarını anımsıyorum
Yüzündeki gamzenden öpüyorum sonra hasretle
Gözyaşım süzülüyor yine
Ayıp olmuyordur değil mi sevgili Da Vinci!
Ahhh bi’ bilsen
Senden sonra içimde oluşan kocaman hiçliği
Öyle ki aklımı kaçıracak gibi…
Bir mucizeye tutunmak istiyorum, karışmak zorunda olduğum kalabalıkta ilerlerken
Ellerim göğsümde birleşiyor ve yüzüme bir tebessüm yayılıyor
Hiç geçmeyecek, hiç bitmeyecek hasretini dindirmek istiyorum