Karanlık

Yazar

Kübra Kol

26. Sayı

Denemeler

İnsanın kendi karanlığını bilmesi, hayatının bir döneminde o karanlıktan çıkamamanın verdiği çaresizliğin ara sıra kendini hatırlatması ve yeniden o karanlığa çekilme korkusu kendi duygularına düşman edebiliyor. Zihin bir mayın tarlasına dönüşüyor. Hangi adımının seni yerle bir edeceğini bilmiyorsun, ama adım atmadığın zaman da olduğun yerdesin. İyileşmek, kaygan zeminde hasta bir adamın hevesle koşmaya çalışması kadar riskli bir süreç. İyi olacağım hevesiyle attığın adım, seni yeniden düşürebilir. Düşmek mesele değilken o güçsüzlükle düşmek yeni bir yıkımı beraberinde getirebilir. Her acı insanı dönüştürdüğünden, artık sana neyin iyi geleceğini bilmek konusunda da duygularına yabancılaşırsın. Jelatini üzerinden çıkarılmamış hediye paketleri gibi durur önünde duyguların. Hepsi merak uyandırır, ama içinden ne çıkacağını bilemezsin. Keşfetmek her zaman heyecan getirmez. Bazen korku da verir. Anlamını yitirmiş anılar gibi bomboş kalır zihnin. Şimdi ne koysam da yeniden çiçek açsa oralar, beklemek mi kıymetlidir aramak mı? Hepimiz biliriz bu hissi, kendi yarattığımız bilinmezliklere hapsoluruz bazen. Şimdilik sadece pencerelerini açabiliyorum.