12. Sayı
Diğer
“Yakın ilişkilerimde yeterli ilgiyi alamıyorum, başkalarıyla yakınlık kurmakta güçlük çekiyorum, bana genelde soğuk ve mesafelisin diyorlar, terk edilmekten korkuyorum.” Bu gibi düşünceleriniz varsa sebebi bağlanma stillerinizde gizli olabilir ve tüm bunların etkileyicisi hatta belirleyicisi size bakım veren kişi ile ilgilidir denilebilir.
Bağlanma ile ilgili sorularımızın yanıtını, İngiliz psikanalist John Bowlby’nin temelini attığı bağlanma teorisinde bulabiliriz. Yapılan araştırmalar yaşamın ilk aylarından itibaren çocuğa temel bakım veren kişi (ebeveyn) ile çocuk arasındaki ilişkinin, bireyin gelecek yaşamındaki romantik ilişkilerinde büyük rol oynadığını ve ebeveyn ile kurulan bağlanma modeliyle ileriki yıllardaki romantik ilişkilerindeki bağlanma modelinin benzer olduğunu göstermiştir. Yapılan gözlemler ve çalışmalar sonucunda bağlanma 3 farklı kategoriye ayrılmıştır. Bunlar; güvenli, kaygılı ve kaçıngan bağlanmadır (Heller ve Levine, 2018).
Güvenli bağlanmaya göre; henüz yaşamın ilk aylarında ebeveyn, çocuğun ihtiyaç halindeki çağrılarına tutarlı ve istikrarlı yanıt verdiği zaman, çocuk kendini güvende ve değerli hisseder. Bu durumda da ebeveynin varlığından şüphe etmeyeceği ve olumsuz durumlarda yanında olacağına inandığı için güvenli bağlanma sağlanmış olur. İleriki zamanlardaki yakın ilişkilerinde de insanlara güven duyar ve yakınlık konusunda rahattır.
Kaygılı bağlanmaya göre; ebeveynin, çocuğa ihtiyacı halinde tutarsız ve istikrarsız bir bakım vermesi yani bugün çok ilgili, yarın ise tam tersi bir o kadar ilgisiz ebeveyn olması durumunda (ebeveyn bir vardır bir yoktur denilebilir) temel güven ve yakınlık oluşmayacaktır. Birey ileriki yıllarında hep bu yakınlığı arayabilir. Bu bağlanma stiline sahip bireyler romantik ilişkilerinde terk edilmekten genelde çok korkarlar, bu yüzden partnerlerini kontrol etme eğiliminde olabilirler ve ne kadar yakın olurlarsa olsunlar partnerlerinin, onlara kendi istedikleri kadar yakın olmak istemeyeceğinden korkabilirler.
Peki bu kişilerle nasıl daha sağlıklı ilişkiler kurulura gelirsek temel noktamız bu davranışların çocukluktan geldiğini bilmemiz ve kaygıyı artırıcı hal ve hareketlerde bulunmamamızdır. Kaygılı bağlanan birey terk edilmekten korktuğu için ona ben buradayım, yanındayım hissi verilmelidir. İlişkilerinde yoğun öfke yaşayabilirler, bu durumda karşı taraf kontrolü eline alıp ortamın sakinleşmesini sağlayabilir. Kaygılı bağlanan bireyin ise partnerine, “Davranışlarımda daha dikkatli olacağım ama (örneğin) öfke kontrolümü sağlayamıyorsam bana biraz zaman verir misin?” gibi yapıcı konuşmalarda bulunması önemlidir.
Kaçıngan bağlanmaya göre; ebeveyn, çocuğa yeterli yakınlığı göstermediği ve ihtiyaçlarına karşılık vermediği zaman çocuk kendini güvende hissedemez ve yalnız hisseder. Bu yalnızlık sonucunda değersizlik hissi oluşur ve diğer insanların da ona değer vermeyeceğini ve onlar tarafından istenmeyeceğini düşünebilir, bu sebeple kendi kendine yetinmeye çalışır. Temel inançları: “Başkaları güvenilir değil ve ben kendi kendime yetebilirim.” olmaktadır. İnsanlara kendilerini istenildiği kadar açmaz, samimi davranışlar sergilemez, sergilemek isteseler bile içten içe hep reddedilme korkusu yaşadıkları için bu isteklerini yatıştırabilir ve yakın ilişkilerinde de partnerlerini hep bir mesafede tutma eğiliminde olabilirler.
Bu kişilerle daha sağlıklı ilişkiler kurmamız için bu tür davranışların yine çocukluk yıllarından geldiğini hatırlamamız gerekir. Güven problemleri olduğu için bu kişilerin güvenini kıracak hareketlerde bulunmamak çok önemlidir. Çok fazla sınırları olduğundan dolayı da yakınlığa yavaş yavaş yaklaşılmalı, ısrarcı ve çok fazla ilgi bekleyen taraf olunmamalıdır.
Yakın ilişkiler hayatımızın çok önemli bir parçasıdır ve bu ilişkilerimizdeki davranış ve tutumlarımızın çok eskiye dayandığını bilmek farkındalığımızı artıracaktır. Sahip olduğumuz bağlanma stilimizin değişmesi her ne kadar kolay olmasa da imkânsız değildir. İlişkilerimizde bağlanma stilimize uygun partner seçiminde ve daha mutlu olabilmemizde, hangi bağlanma stiline sahip olduğumuzu bilmemizin ve kendimizi daha iyi tanımamızın faydasının olacağını düşünüyorum.
Sağlıkla ve sevgiyle kalın.
Kaynakça:
Heller, R. ve Levine, A. (2018). Bağlanma-Aşkı Bulmanın ve Korumanın Bilimsel Yolları. (Çev. E. Güldemler). İstanbul: Aganta Kitap